N. EGE GÜRAL (M.F.S.)
İ.Ü., Adli Tıp Enstitüsü, Fen Bilimleri Uzmanı, Araştırma Görevlisi
MANYETİK BANT VE BENZERİ KAYDEDİLEBİLİR GEREÇLERİN YARGI SİSTEMİ İÇİNDE GEÇİRDİĞİ AŞAMALAR
GİRİŞ
Günümüzde, ses değiştirme cihazlarından
bilgisayarlara ve telsizli tele sekreterlere kadar, sesle ilgili birçok
elektronik cihazın, tabana yayılarak, alınabilmesi, kullanılabilmesi
kolaylaşmış, bu cihazlar ile suç ve delil orantılı artmış, delil olabilecek
seviyede ses bandı kaydının öğrenilmesi ve kullanılabilmesi gerçekleşmiştir.
Kaydedilebilir gereçlerin incelenmesinde (ses, görüntü
bandı, bilgisayar disketleri vd.), yargı sistemi içerisinde üç temel aşaması
vardır. Çalışmada, konu ile ilgili temel bilgiler verilecektir
1- OLAY YERİNDEN BANTLARIN TOPLANIŞI VE GÖNDERİLİŞİ :
Kolluk kuvvetleri olay yerine gittiklerinde, birçok delil
olabilecek materyallerle karşılaşabilirler. Bantlar ve kaydedilebilir gereçlerde
bunlardandır. Olay yeri incelemelerinde, olayın aydınlatılmasını sağlayabilecek
en önemlileri; olay yerindeki tele sekreterin bandı, video kaseti, bilgisayar
disk ve disketleri, (şimdilerde kaydedilebilen CD ler, hatta karşılıklı
konuşmaları kaydeden cep telefonları da vardır) veya ses kasetleri, görüntü
kasetleridir. Burada amaç, son konuşmaların elde edilmesidir. Kimi kişiler bu
gereçlerin üzerlerine içeriklerini yazabilirler, bazen de yazmayabilirler yada
üzerine başka bir şeyler kaydetmiş olabilirler. Bu doğrultularda olayın veya
olay yerinin durumuna göre veya kaydedilebilir gereçlerin neredeyse tümü
toplanmalıdır.
Olay yerinde, bu materyaller dinlenmemelidir. Çünkü, olası cihaz arızasından
dolayı oluşabilecek hataların, gereçlere verebileceği zarar oranında
laboratuvar incelemesi zorlaşır.
Manyetik gereçler, kuvvetli manyetik alandan, mıknatıslardan etkilenir. Bıçak,
makas gibi kalıcı mıknatıs özelliği olan çelik eşyalardan uzak bir şekilde
uygun poşetlere konup, üzerine delil numarası ve nereden alındığını (örneğin
yatak odası vs. gibi olay yeri) içeren bilgiler yazılmalıdır.
Gönderilişinde dikkat edilecek hususlar:
Kasetin ve benzeri gereçlerin kırılmaması, postada bir hoparlör
gibi kuvvetli mıknatısı olan cismin mıknatısından uzak tutulması, etkilenmemesi
için, içine kasetin konduğu kalın kenarlı yalıtkan kutu (yaklaşık 2 şer cm
kalınlığında), silmek amaçlı hileleri önlemek için bu kutunun üstüne sarılan
ince sac levha yeterli olacaktır. Gerekli yerler mühürlenip işaretlenmelidir.
(GÜRAL 1994)
2- İNCELEME LABORATUVARI
Hazırlık soruşturması veya muhakeme sırasında, gereçlerin inceleme
laboratuvarına uygun bir şekilde gönderilerek, kurgu olup olmadığı, içeriğinde
ne olduğu (yazdırısı) öğrenilmelidir. Bunun yanında, kaydedilmiş bir sesin
menşei (kapı çarpması, silah sesi) sorulabilir veya bir sesin kime ait olduğu
(mukayese bandı ile gönderilirse), yine bandın kopya olup olmadığı veya kaçıncı
kopya olduğu, kaydedildiği ortam ve kayıt yapan cihazın nasıl olduğu ve daha
bir çok gerekli görülen hususlar sorulabilir.
SES NEDİR
Kısaca sesi incelersek; Maddesel bir ortam içinde, hızlı
sıkışma ve seyrelmeleri içeren boyuna dalgalardır. Bu dalgaların kulağın
duyabildiği frekans aralığına ses denir (yaklaşık 20Hz - 20 kHz).Sesin en
önemli iki özelliği, frekansı ve şiddetidir. Frekansı saniyedeki titreşim
sayısı ile, şiddeti ise dB ölçeği ile gösterilebilir. "dB" ölçeği
logaritmik bir eşeldir. Sesin enerjisinden veya enerji artışından ziyade
kulağın duymasına göre ölçeklenmiştir. Örneğin, sesin bağıntılı uyarma enerjisi
10 iken algılanan ses şiddeti 10dB, sesin bağıntılı uyarma enerjisi 100.000.000
iken algılanan ses şiddeti 80dB dir.
Buradan giderek, sesin, zaman olarak, algılanabilen, en alt birim süre içinde,
frekans değeri olarak 20.000Hz ‘e kadar, şiddet değeri ise (bağıntılı uyarma
enerjisi olarak)10 trilyona kadar herhangi bir değer üzerinde olma olasılığı
vardır.
İnsan sesi ise, ciğerlerdeki havanın ses tellerinden kişinin
anatomik yapısına uygun zarf frekanslarında çıktıktan sonra dil, diş, dudak,
ağız içi boşluğu, sinüs boşlukları tarafından şekillendirilerek ağızdan çıkar.
Burada bedenin anatomisinin oluşturduğu sessel ortam, beynin öğrendikleri,
hafızası ve işlevi ile konuşmalar oluşur. Beden ve beynin çalışma fonksiyonu
açısından ses kişiye özgüdür. Konuşmacı tanıma incelemelerinde kullanılan iki
temel parametre şekillenmiş oldu. Biri insan sesinin titreşimsel enerji yapısı,
diğeri sonradan kazanılan konuşma biçimleridir. (TOMASCHEK 1946),(TOSI 1980),
(MOENSSEN et al 1995)
KULAK
Kısaca kulak, gelen ses titreşimlerini, enerjisini beynin
anlayabileceği sinyallere çevirerek duymayı sağlayan organımızdır. Kulağın
duyması doğrusal olmayan bir eğri oluşturur. Örneğin, kulak 2kHz lik
titreşimlere çok hassastır. 2kHz de bağıntılı uyarma enerjisi 1 olduğunda
algılanan ses şiddeti 0dBdir. Oysa 20Hz de aynı şiddette duymamız için gereken
bağıntılı uyarma enerjisi 1.000.000, algılanan ses şiddeti 60dB dir. Bunun
dışında, kulak değerlendirmelerini, içinde bulunduğu koşullar dahilinde fark
(oran) olarak, çok küçük değerlerde de yapabilir. (TOMASCHEK 1946)
MANYETİK BANTLAR VE ÖZELLİKLERİ
Manyetik bantlar, bir naylon film tabakası üzerine, kalıcı
mıknatıs özelliği olan, ferromanyetik parçacıklar yapıştırılmış (Örneğin, FeO2
demir oksit,pas) maddelerdir. Üzerine manyetik alan değişimleri ile ses ve veri
kaydetmek ve tekrar tekrar dinlenebilme özelliği vardır.
Manyetik bantların kendi bileşimlerine ve kaydedilen cihazlara bağlı olarak ses
kalite özellikleri vardır, sesi gerçek duyduğumuz gibi değil, belirli frekans
ve şiddet oranlarına göre kaydeder. Yani doğal ses bir değişikliğe uğrar.
BANTLARIN YAZDIRISI
Hazırlık aşamasında veya yargılama esnasında ilk olarak bilinmesi
gerekli olan konu bantların içinde geçen konuşmalardır. Günlük lisanımızda,
konuşmaların kağıda dökülmesi, deşifresi veya çözümü diye geçmekte ise de,
gerçekten şifreli gereçler olabileceği için bu işleme “yazdırısı“ diyebiliriz.
Yazdırıda; bantta geçen konuşmalar kağıda yazılır. İç karşılaştırma
yoluyla sesler isimlendirilir ve her dakikada süre yazılır. Anlaşılamayan
sözcükler boş bırakılır. (GÜRAL 1998)
KURGU ARANMASI
Kurguyu üç ana başlık altında sınıflandırabiliriz :
a) Bandın kesilip, birleştirilerek veya bandın olduğu gibi çıkartılıp
değiştirilerek içeriğinin farklılaştırılması "Mekanik Kurgudur".
Göz ve mikroskop ile inceleme yapılır. Bant olduğu gibi kalemle döndürülerek
göz ile izlenir. Vidalar veya açılma yerleri stereo mikroskop ile incelenir.
Mekanik kurgu yapılmış bantlardan yapılan kopyalarda da bu birleşim noktaları,
manyetik akı yoğunluğunun değişmesinden dolayı duyulabilir ses veya özgün
sinyaller verir. Sessel birleşimlerde de normalde olmayan ani değişimler söz
konusudur.
b) Bandın içeriğinin bant kesilmeden başka teypler yardımıyla değiştirilerek
birleştirilmesi "Elektronik kurgudur".
Burada hem kulak hem cihaz ile kontrol mümkündür. Ani akustik değişmeler, harf
tekrarı veya harf eksilmesi, gerideki ses ve sinyallerin sürekliliği gözlenir,
ani değişimlerin göstergesi sesler de belirlenir.
c) Yine başka teyp ve mikrofon sistemleri ile ses ekleme ve çıkarmaların
yapılması "Stüdyo kurgudur". Görüntü bandına ses veya görüntü
eklenmesi, çıkarılması veya dijital ortamda (bilgisayar veya diğer sayısal
ortamlarda) yapılan değişiklikler de bu başlık altında incelenir. Şüphe
faktörleri doğrultusunda detaylı inceleme yapılır.
Tüm kurgu çeşitleri; kayıt sistemi ve hatalarının bilinmesi yoluyla ortaya
çıkarılabilir ve yazdırıda bu kesintiler süresi ile bildirilir.
İki temel neden ile kurgu yapılabilir :
1) Teknik ve maddi olanakların elverdiği ölçüde, ekonomi amacıyla yapılan,
bandın içeriğini fazla etkilemeyen kurgu, ki buna "etkisiz kurgu"
diyebiliriz.
2) Bir kişiyi veya kurumu suçlamak amacıyla özel olarak hazırlanan, ses, söz,
bölüm ekleme, yer değiştirme ve çıkarılmaların olduğu, kandırma özelliğine haiz
olan bu kurgu tipine "etkili kurgu" diyebiliriz. Bandın tüm içeriği
değiştirilmiş ve yeniden düzenlenmiştir.
Teknik olarak ve hukuken, bu kurgu tiplerinin ve sebeplerinin belirlenmesi
önemlidir.(GÜRAL 1995b)
KONUŞMACI TANIMA
Bandın yazdırısı yapılıp kurgu arandıktan sonra bant mahkemeye
gönderilir. Mahkemede, bu bantta konuşan kişiler, seslerini ve konuşmalarını
kabul ederlerse, başkaca bir şüphe söz konusu değilse, yargılama devam eder,
ancak, konuşmalar veya ses mahkemede reddedilirse ses tanıma (teşhis veya
tanımlama) için tekrar inceleme laboratuvarına gönderilir.
Kişiler iki ana sebep ile konuşmaları reddedebilir :
1) Gerçekten kişi sesini tanıyamaz. Çünkü kendi sesimizi kendimiz en yakın
noktadan duyarız, frekans ve şiddet farklılığı olacaktır. Ayrıca bu seslere
ilaveten kemiklerin rezonansından ileri gelen titreşimler de duyulamayacaktır.
Bunlarla birlikte konuşmalar, ortama ve kişilere bağlı olarak, kendiliğinden
geliştiğinden bu konuşmalar hatırlanamaya bilir.
2) Mahkemeyi yanıltmak veya yargılamayı uzatarak bir yarar sağlamak amacı ile
de reddedilebilir.
Bu durumlarda bir karşılaştırma bandı hazırlanmalıdır. Karşılaştırma bandının
inceleme laboratuvarlarınca , sesini reddeden kişi laboratuvara gönderilerek,
alınması tavsiye edilir.
Bir bantta konuşan birçok kişiden birinin, bilinen şüpheli şahıs olup olmaması
konusunda doğrulama istenilebilir yada konuşmanın, şahıslardan hangisine ait
olduğu sorulabilir.
Ses analiz uzmanınca, şüpheli kişiye, yazdırıda tespit edilen konuşmalardan
seçilen sözcükleri söyletecek, soru cevap metni hazırlanarak gerekli sözcükler
tespit edilir. Şüpheli kişinin konuşma biçimi de önemlidir, değerlendirilir.
Temel olarak iki çeşit konuşmacı tanıma yöntemi vardır,
a) Kulaksal yöntem (konuşma biçimlerini ve ses tonlarını izleyerek)
b) Bilgisayar ile ses analizi (sözcüklerin tayfsal görünümleri izlenerek)
Genellikle iki yöntem birlikte kullanılır. Bilinmeyen kişiye ait ses ile
bilinen kişilere ait seslerin karşılaştırılmasıdır. (TOSI 1980), (MOENSSEN et
al 1995)
3) MANYETİK BANTLARIN HUKUKİ DURUMU
Yenisey’e göre “Ceza muhakemesinin genel gayesine paralel olarak,
bugün vicdani delil sisteminde, her şey delil olabilir. Bu şekilde, kanuni
delil sisteminde ortaya çıkan "Kanun koyucunun bütün hayat olaylarını
tezahür biçimini önceden öngörememesinden kaynaklanan sakınca" ortadan
kaldırılmıştır. Vicdani delil sisteminin ikinci özelliği, hakimin delilleri
değerlendirirken, serbest bir değerlendirme yetkisine sahip olmasıdır. Hakim
her şeyi delil olarak kabul edebilir. Fakat bu kabul edişin, hukukun temel
ilkelerine ters düşmemesi, diğer bir deyişle objektif bir bakış açısında, o
kabul edişin haklı görülmesi gerekir.”(YENİSEY 1990)
Yenisey; “Duruşma ve Kanun Yolları” kitabında delilleri üç başlık
altında toplamıştır.
“ a) Belirti delilleri: Yaşanmış olayın parçalarına belirti denir. Örneğin fren
izi , bize otomobilin hızı hakkında bir fikir veren belirtidir. Suçta
kullanılan tabanca, bıçak, suçtan hasıl olan eşya, sanığın kan gurubu, parmak izi
gibi belirtiler objektif ve suçu işleyenin isteği dışında, o olayı temsil
etmeye devam ederler. Belirti, olayın bütününü temsil edemez. Olay yerinde
bulunan parmak izi, saçtan düşen birkaç tel, sanığın olay anında, olaydan önce
veya sonra orada bulunduğunu gösterir ama suçu işlediğini göstermez. Bu nedenle
belirtilerin diğer delillerle bütünleştiğinde ispat değeri olur.
b) Beyan delilleri : Tanık ve sanık beyanları.
c) Belge delilleri : Yaşanmış bir olayın parçası olan veya o olayı temsil etmek
üzere sonradan hazırlanmış bir ispat vasıtasıdır. Çoğu zaman olay sırasında
hazırlandığı için belgenin gerçeği yansıtma ihtimali; olaydan uzunca bir süre
sonra mahkemede tanıklık yapan kişinin beyanından daha değerlidir ancak belgede
sahtecilik yani gerçeği tam olarak yansıtamama ihtimali önemli bir sakıncadır.
” (YENİSEY 1990)
Yenisey yine aynı kitabında : “Bant kayıtlarının ceza
muhakemesinde delil olarak kullanılıp kullanılamayacağı tartışmalıdır. Ses
bantları üzerinde silme veya aynı kişinin sesini, kullandığı kelimelerin
sırasını değiştirerek, tekrar banda kaydetmek suretiyle , bant üzerinde
sahtecilik yapılması kolaydır. Ancak, eğer sağlamlığı konusunda kanaat
getirilmiş ise ses tespit eden bantların delil olarak kullanılması mümkündür.
Yargıtay bantları delil olarak kabul etmekte, ancak tek başına delil vasfı
taşıyamayacağını, başka delillerle bütünleşmesi gerektiğini belirtmektedir.”
(YENİSEY 1990)
Yukarıda yazılanların doğrultusunda, bant kayıtları veya
kaydedilebilir gereçleri belirti delilleri sınıfına sokabiliriz. (YENİSEY 1996
)
1993 yılından beri yazarın sürdürdüğü çalışmalar sonucunda
geliştirilen, kurguyu ortaya çıkarabilen yöntemler de uygulamalara girmiştir.
(GÜRAL 1995a)
KAYNAKLAR
-GÜRAL, N.E., ATASOY, S. (1994) Görüntü ve ses bantlarının ön incelemesi ve
koruma yöntemlerinin standardizasyonu, 1.Adli Bilimler Kongresi, Kongre Kitabı
s:402-404, Çukurova Üniversitesi Tıp fakültesi, Adana
-TOMASCHEK, R., (1946) çev. Akpınar, S., Fizik Cilt 1/3, s: 225-285 M.E.B.
Ankara Fen Fakültesi Yayınları, No. Fiz.21, Kenan Matbaası, İstanbul .
-MOENSSENS, A.A., STARRS, J.E., HENDERSON, C.E., INBOV, F.E., (1995) CH 10
Spectrographic Voice Recognition: Scientific Evindence in Civil and Criminal
Casses, 4th edt., p.p.630-651, The Foundation press inc., Newyork,
içinde.
-GÜRAL, N.E., ATASOY, S., (1998) Manyetik Bant İncelemesinde Yazdırı
Yöntemleri, İstanbul Barosu Dergisi, c.72 sayı 1, s. 72-78.
-TOSİ O, I, (1980) CH51 The Voıce Identification, Modern Legal Medicine,
Psychiatry and Forensic Sciences (W.J.Curran, Mc Garry A.L., Petty C.S., Eds),
p.p. 1150-1184, F.A Davis Comp., Phıladelphıa, içinde.
-YENİSEY, F., (1990) Duruşma ve Kanun Yolları 2.Bası s:121, 130-132 Beta
Yayınları, İstanbul.
-YENİSEY, F., (1996) Hukuka Uygun Deliller Yayımlanmamış Ders Notları,
Kriminalistik dersi içinde, İ.Ü. Adli Tıp Enstitüsü
-GÜRAL, N.E., (1995b) Bant tetkiki s:19-39, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi,
İ.Ü. Adli Tıp Enstitüsü. İstanbul.
yakın bir zamanda ses örnekleri ilave edilecektir
http://egegural.com